19 Nisan 2015 Pazar

müziğin sesini de biraz açalım..


İçinde mucitlikler, sihirler, fikirler, anılar, eskiler, hayaller, iz bırakan şeyler, daha yazılmamış kitaplar, daha çekilmemiş fotoğraflar olan tatlış bi kitaplık koyduk senin yerine televizyon, alınmadın dimi?

Evdeki eşyaların sihirli olduğunu düşünüyorum.

Gerekli olmayan her eşyanın üstümüze ağırlık yaptığına, iyi anıları olan her eşyanın güven verdiğine, sevdiğimiz kitapların güç verdiğine, çerçevelerdeki fotoğrafların kim olduğumuzu hatırlattığına, arka fonda sessizce çalan güzel müziğin de modumuzu yükselttiğine çok inanıyorum. Yani evimiz; bizi biz yapıyo. Bıdık dünyamız güneşin, güneş de kendi güneşinin, oda samanyolunun yörüngesinde dönerken, evren de biyerlerde genişlerken biz her sabah inandırıldığımız bi düzende minnoş minnoş koşturuyoruz, güneş geri dönüp hava kararınca da fıtı fıtı fıtı yuvalarımıza dönmüyo muyuz :) Orda dinleniyoruz. Uyumadan önce kapıyı da kitliyoruz. Burda tüm zırhlarımızı indiriyoruz, salıyoruz kendimizi. Bizim 'evimiz'. Ne kural olan, ne başkalarının sesi olan, ne de 'mış gibi' olan bi yer.. Her köşedeki şey biz oraya koyduğumuz için orda duran 'evimiz'.

Ev kuşu olmak böyle bişey :)

Geçen yazdan beri üyeliğini iptal ettiğimiz televizyonumuzda zaten hiçbir kanal yoktu, sadece film izlemek için kullanıyoduk. Bugün  de 'televizyon' şeyini de tamamen çıkardık evimizden. Güzel film izlemekten ve belgesellerden vazgeçmiş değiliz tabiki, projeksiyon aldık. Kocaman da bi perde takıp bıdık sinema yapıcaz. Bide tabi  ''çok önemli maç ama bu'' lar için :)

Kitaplık.

Ne tatlı bişey.

Küçükken çok severdim, çok önemserdim çalışma masamın üstündeki raflarda duran her bir minik şeyin yerini. Arada da büyük değişikliler yapardım. Komple yeni bi tasarım :) Hepsini baştan düzenlerdim. Ama o troller yanyana sağda durucak, o kitaplar dik onlar yatay önünde de o çerçeve tam da öyle durucaktı :) Her temizlikte kafayı yerdim yerleri değişmiş diye :) Öyle düzenli falan diildim, dolabım genelde dağınıktı.. Buruşuk tshirtlerim, teki kayıp çoraplarım.. Yatağın altında tıkıştırılmışlarım :) Ama çok sevimliydi odam, masam topluydu, kitaplığım çok iyidiii :) Kendim kaydettiğim kasetlerim, üstlerinde içindekilerin listeleri :)

Çok hızlı hayal kurabildiğimiz teşhisini koydu serhoşko bize. Kurup birde çok hızlı hayata geçirebildiğimiz :) Hep böyle olalım dedim bende. Çok hayal kuralım, çok hayata geçirelim. Çok keyifli olalım. Çok duralım, çok bakalım gökyüzüne. Çok yıldızın adını bilelim. Çok sevelim birbirimizi, çok sağlam tutalım elimizi. Çok şarkı keşfedelim. Çok film izleyelim. Çok kitap okuyalım. Çok muhabbet edelim. Çok paylaşalım. Bazen zaman makinası olalım, bazen uzay gemisi. Ufo görelim. Yıldız kaysın. Teleskopla bigün gerçek bi yıldız kümesi görebilince şoka girelim :)

Çok da gülelim halimize. Çok şeye gülebilelim.

Hayat güzel.

Bi televizyonun yerini bi kitaplığın alması çalan şarkıların bile daha tatlı olmasını sağlıyosa ihtiyacımız olmayan şeyleri tek tek çıkaralım hayatımızdan, müziğin sesini de biraz açalım :)